Erol Çelik Belgeseller
Fırat Kaplan

NAKKAL (DİORAMA BELGESELİ)
Fırat Kaplan


   Elektrik Direğindeki Telefon Kulübesi

   
     Eserlerinin içine yerleştirdiği minik detaylar, bilinçaltının ince izlerini taşıyor. Bir zamanlar Küçükçekmece'de çiçeklerle çevrili bir evin hatırası, bir vitrinde rastgele yerleştirilmiş çiçekler aracılığıyla yeniden hayat buluyor. Bu yönüyle Kaplan’ın eserleri sadece estetik değil, duygusal da bir yük taşıyor.

     Erol Çelik’in özgün belgesel diliyle sunduğu bu yapımda, izleyiciye klasik sanat belgesellerinden farklı olarak, içsel bir keşif ve sanatçının ruhuna dair bir yolculuk sunuluyor. Sanatçının geçmişine dair verdiği ipuçları, anlatımındaki sıcaklık ve anlatısının şiirselliği, bölümü bir belgeselden öteye taşıyor; adeta bir itirafnameye dönüştürüyor.

     Bu bölüm sadece bir diorama sanatçısını tanıma değil, aynı zamanda izleyicinin kendi geçmişini, oyuncaklarını, hayallerini ve çocukluğunu hatırlama fırsatı da sunuyor. Nostalji ile estetik, el işçiliği ile duygu dünyası iç içe geçmiş durumda. Fırat Kaplan’ın ellerinden çıkan her detay, geçmişten bugüne uzanan sessiz bir çığlık gibi...

     Belgesel, unutulan çocuklukları ve bastırılmış yaratıcılıkları hatırlatıyor. Kendi başına dev bir hikâye olan bu eser, diorama sanatı özelinde Türkiye’de yapılmış en içten belgesel anlatılarından biri olarak hafızalara kazınıyor.

     Kısa Özet

     “Elektrik Direğindeki Telefon Kulübesi” adlı bu bölümde, diorama sanatçısı Fırat Kaplan’ın hayatına ve sanatına konuk oluyoruz. Oyuncaksız bir çocukluğun içsel yaratımı olan dioramalarıyla geçmişin izlerini minyatür dünyalara dönüştüren Kaplan, sanatın sabır ve duyguyla nasıl birleştiğini etkileyici biçimde anlatıyor.

     Fırat Kaplan’ın hikâyesi, çocuklukta bastırılmış oyunların ve hayal gücünün yıllar sonra sanata dönüşmesinin dokunaklı bir örneği. “Elektrik Direğindeki Telefon Kulübesi” bölümü, Kaplan’ın diorama sanatını nasıl içselleştirdiğini, geçmiş anıları nasıl bugünün eserlerine dönüştürdüğünü ve sıradan nesnelerin nasıl büyülü dünyalar hâline geldiğini detaylarıyla işliyor. Erol Çelik’in yalın ve etkileyici anlatımıyla, diorama yalnızca bir sanat dalı değil, aynı zamanda kişisel bir arınma biçimi olarak sunuluyor.

     Derinlemesine Analiz

     Bu belgesel, sadece diorama sanatını değil, bir bireyin iç dünyasını anlamak için eşsiz bir anahtar. Fırat Kaplan’ın anlatımı, bastırılmış çocukluk oyunlarının ve eksik kalan oyuncakların, yetişkinlikte bir ifade biçimi olarak geri dönüşünü temsil ediyor. Diorama, bu bağlamda sadece minyatür bir dünya değil; aynı zamanda bilinçaltının, duyguların, kayıpların ve anıların yeniden kurgulandığı bir içsel terapi alanı.

     Eserlerde kullanılan objelerin dönüşüm süreci, sanatın “malzemeye ruh katma” tanımını birebir karşılıyor. Musluk süzgecinden rögar kapağı, şeker kutusundan fabrika varili yaratmak, yalnızca teknik değil aynı zamanda yaratıcı bir algının da göstergesi. Kaplan’ın yaratım süreci, zihinsel bir yolculuk olarak okunmalı: bir yandan sabırla inşa edilen fiziksel modeller, diğer yandan zihinde canlanan geçmiş parçaları...

     Erol Çelik’in yönetmenliğindeki bu yapım, klasik bir sanat belgeselinden çok daha fazlasını sunuyor. Çelik, sanatçının ruhuna inerek onu konuşturmakla kalmıyor, izleyicinin ruhuna da dokunuyor. Belgesel; sessizlik, ayrıntı ve sadeliğin içinde güçlü duyguların nasıl yeşerebileceğini gösteriyor.

    Erol Çelik Belgeselciliği Üzerine

     Erol Çelik, görselliği yalnızca estetik bir araç olarak değil, bir anlatım biçimi olarak kullanan özel bir belgeselcidir. Onun bakış açısında kamera sadece bir göz değil, aynı zamanda bir kulak, bir kalp ve bazen de bir ayna olur. Çelik’in işlerinde karakter anlatımı, teknik becerinin çok daha ötesindedir; çünkü o, karakteriyle birlikte hikâyeye dâhil olur.

     “Elektrik Direğindeki Telefon Kulübesi” bölümünde de bu fark açıkça hissedilir. Fırat Kaplan’ın hikâyesi, Çelik’in dokunuşlarıyla yalnızca bir sanatçının geçmişi değil, aynı zamanda izleyicinin kendi iç sesi hâline gelir. Onun belgesel dili, sade ama güçlüdür; görüntülerle anlatır ama duygularla bağ kurar. Erol Çelik’in belgeselciliği, Türkiye’de sanat anlatımının duygu ve estetik merkezli yeniden tanımlanmasına katkı sunmaktadır.

     Genel Sentez Yazısı

     “Elektrik Direğindeki Telefon Kulübesi”, bir sanatçının ellerinden çıkan dünyaların ötesinde, geçmişle bugünü, çocuklukla yetişkinliği, sessizlikle duyguları birleştiren bir zaman yolculuğudur. Fırat Kaplan’ın hikâyesi; oyuncakların eksikliğini, hayal gücünün bolluğuyla tamamlayanların hikâyesidir.

     Erol Çelik’in kamerası, yalnızca sanatçıyı değil, onun içindeki çocuğu da görünür kılar. Diorama sanatı, bu belgesele konu oldukça yalnızca plastik parçaların sanata dönüşümü değil, aynı zamanda duyguların, anıların ve zamanın da bir form kazanmasına tanıklık ederiz. Bu yapım, Türkiye’de yapılmış en içten, en duyarlı diorama belgesellerinden biri olarak öne çıkmaktadır.

Elektrik Direğindeki Telefon Kulubesi. Diorama Belgeseli - Nakkal Fırat Kaplan

Türkiye'nin En Kapsamlı Diorama Belgeseli (Nakkal) 2. sezonuyla devam ediyor.
2. sezonun on birinci bölümünün diorama sanatçısı, Nakkal Fırat Kaplan.
Bir Diorama Belgeseli olan Nakkal, yeni diorama sanatçılarıyla tanışmak için Türkiye'yi dolaşmaya devam ediyor.

On iki yaşında, Yeşil Köy'deki Havacılık Müzesi'yle tanıştığında, ilk olarak içindeki diorama sevgisini keşfettiğini anlattı.  Dioramanın,, çocukluğunda oyuncak görmemiş, onlarla oynayamamış yetişkinler için çok uygun bir sanat olduğunu anlattı. Neden tek katlı evler yaptığını anlattı.
Özellikle, yaptığı dioramalarla nasıl zaman geçirdiğini, onlarla nasıl bir dünya kurduğunu dinlemelisiniz.
Yine harika bir bölüm izleyeceksiniz.

Teşekkürler usta.

Diorama Sanatçısı: (Nakkal) Fırat Kaplan.
Yönetmen: Erol Çelik
Prodüktör: Deniz Çelik
Müzik: Koray Başaran



#diorama #miniature #scale #realisticart #miniatureart #dioramas #scalemodel #handmade #minyatür #scaleminiature #artwork #abandoned #abandonedroom #artdesign #studioart #frame #lightroom #dioramaart  #miniatureworld #dioramaclub #scale #diecast #toyphotography #miniatures #hobby #art #dioramacreators #scalemodels #actionfigures #toys
Nakkal - Diorama Belgeseli
Beddua Sesli Kitap

NAKKAL (DİORAMA BELGESELİ)
Fırat Kaplan
  
Elektrik Direğindeki Telefon Kulübesi

     “Elektrik Direğindeki Telefon Kulübesi” adlı bu etkileyici belgesel, Türkiye’nin en özgün diorama sanatçılarından biri olan Fırat Kaplan’ın iç dünyasına açılan bir pencere sunuyor. Yönetmenliğini Erol Çelik’in yaptığı bu bölüm, yalnızca bir sanatçının üretim sürecini değil; aynı zamanda onun çocukluğundan bugüne taşıdığı anılar, hayaller ve yarım kalan oyunları nasıl minyatür evrenlere dönüştürdüğünü tüm samimiyetiyle belgeliyor.


















    






























    










    



    
    Fırat Kaplan için diorama yalnızca bir hobi değil; geçmişin, duyguların ve estetiğin bir araya geldiği içsel bir ifade biçimi. Belgesel boyunca izleyici, bir sanatçının nasıl sokakta gördüğü plastik bir boruyu bir köprüye, çocuk şeker kutusunu bir sanayi variline ya da bir musluk süzgecini rögar kapağına dönüştürdüğüne tanık oluyor. Bu dönüşüm sadece maddesel değil, zihinsel ve duygusal da bir süreç.